Sonbaharla birlikte yağmur mevsimi de başlamış oldu. Yağmur mevsimi demek aynı zamanda şemsiye mevsimi demek. Yakında şiddetli rüzgârların eşlik ettiği yağmurlarla birlikte yine parçalanmış şemsiyeler kaplayacak İstanbul caddelerini.
Fakat mevsimin ilk şemsiyesi çok farklı bir şekilde düştü benim önüme: ailemizin Whatsapp grubuna annemden gelen bir fotoğraf ve ilişik soru ile:
“Bu şemsiyeyi kullanmak sakıncalı mı?”
Bu naif soru benim epeydir kanayan yaramı kaşımış oldu: Allah’ın en latif ayetlerinden birini, gökkuşağı gibi masum bir güzelliği, neden LGBTİ+ tasallutuna terk etmiştik?
Basit bir ışık oyunu değildi ki o sadece! Gökyüzünün alametleri[1] idi, elvan elvan…
Neden bu kadar kolay vazgeçtik gökkuşağından?
‘Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu’ diyen şaire mi kandık yoksa?
Evet, birinciliği beyaza vermişlerdi amma zaten gökkuşağı renkleri de beyazın alametleri değil miydi?
1978’de başladı bu hikâye. Ondan evvel LGBTİ+ [2] hareketleri ters pembe üçgeni kendilerine bayrak edinmişti. O tarihte Gilbert Baker nam zat gökkuşağını LGBT sembolü yapma fikriyle ortaya çıktı ve günümüze değin sürekli artan bir oranda hüsnükabul gördü. İşler öyle bir noktaya geldi ki artık gökkuşağı görünce başka bir mana düşünemez olduk. İnsanlar Allah’ın bu güzel mucizesinden çekinir hale geldi. Anne-babalar üzerinde gökkuşağı olan kıyafeti ısrarla isteyen çocuğuna neden onu alamayacaklarını anlatacağım diye şekilden şekle girer oldu.
Peki, LGBTİ+ aktivistleri gökkuşağını sembol edinme fikrini neden bu kadar beğendi? Nasıl oldu da 40 yıl gibi kısa bir sürede ağzı süt kokan bebelere bile bunun onların bayrağı olduğunu iyice bellettiler?
Gökkuşağı onlar için ‘bizim gökyüzümüzde her renge yer var’ anlamını sembolize ediyor. Ve bu vesileyle bizleri, yani LGBTİ hareketini desteklemeyenleri, renkliliğin, çeşitliliğin karşısında olmakla itham ediyorlar:
“Siz zaten her renge düşmansınız, sizin renginiz kara; kara çarşaf, kara cübbe giyersiniz. İçiniz kara, dışınız kara. Oysa biz rengârenk, cıvıl cıvılız. Sevgi doluyuz. İşimiz sevgi, gücümüz sevgi![3]”
Onlar her ne kadar ‘bizde her renk var’ deseler de siz bunu ‘bizde her yol var’ olarak da okuyabilirsiniz. Sadece LG olarak yola çıkan bu hareket zamanla yanına B ve T’yi de ekledi. Bir süre LGBT olarak takıldıktan sonra interseksi temsilen İ’yi de aldılar aralarına. Baktılar bunun sonu gelmeyecek sonuna bir + ekleyip son formunu şekillendirdiler: LGBTİ+
Bu + ne demek biliyor musunuz? Bu, her ihtimale açık olmak demek. Daha aramıza katılacak nevzuhur sapkınlıklar var demek. Yarın bu güruhun zoofiliyi, nekrofiliyi, ensesti, pedofiliyi savunmayacağını kim garanti edebilir? “Abartma, o kadar da değil” diye düşünebilirsiniz fakat bu bahsettiğim sapkınlıklar günden güne daha bir cesur şekilde, daha bir kamuoyuna açık tartışılır hale geldi bile şimdiden. Ayrıca LGBTİ+ hareketinin mücadelesi sayesinde bugün normalleşen birçok şey[4] daha yarım yüzyıl önce sapıklık, sapkınlık olarak görülmekteydi. Eğer çizgiyi bir yerde çizemezseniz, yarın her şey için çok geç kaldığınızı üzülerek müşahede edeceksiniz.
Bilemiyorum, belki de çok geç kaldık. Anlam sahamızı öyle bir kuşattılar ki, dünyanın her yerinde herkes gökkuşağına aynı manayı yükler oldu. Bugün birinin Twitter profilinde gökkuşağı simgesi olduğunu gördüğümüz zaman o kişinin bir gökkuşağı-sever olduğunu değil, bir LGBTİ+ hakları destekçisi olduğunu çıkarsıyoruz.
Bilemiyorum; belki de çoktan kaybedilmiş bir savaşa giriyorum, yel değirmenleri karşısındaki Don Kişot misali. Ama yine de ben bu işte varım. Annemin sorusuna: ‘Hayır anne, bence bir sakınca yok. Kullan o şemsiyeyi!’ cevabını verdikten sonra koştum buraya efkârımı sizinle paylaşayım istedim. Gökkuşağından bu kadar kolay vazgeçmeyin, gökkuşağını onlara terk etmeyin dostlar!
Çünkü yarın Hakk’ın huzuruna varınca,
Gökkuşağı bunu bizden sorar kanımca!
“Biz, Allah’ın boyasıyla boyanmışızdır. Boyası Allah’ınkinden daha güzel olan kimdir? Biz ona ibadet edenleriz” (deyin).[5]
#GökkuşağıMasumdur
#RainbowIsInnocent
[1] Alâim-i sema –>Eleğimsağma
[2] Tabi o zamanlar sadece LG’si vardı.
[3] #LoveisLove
[4] Mesela 2015’de ABD’de aynı anda bütün eyaletlerde eşcinsel evlilik legalize edildi.
[5] Bakara; 2/183
Makalenizi sonuna kadar okudum bu şekilde doğruları savunduğunuz için tebrik ediyorum sizleri.