Suitable for Vegetarians

İsrail Gazze’yi bombalamadıkça bilinci yerine gelmeyen, zihninin tazelenmesi için sürekli bomba sesine ihtiyaç duyan pek değerli Türkiye Müslümanlarına kötü bir haberim var: Genele yayılmış olan aciz halimiz, refah toplumlarında yaşayan Müslümanlar bakımından da aynen geçerli. Biz ne kadar plansız isek, ne kadar sahipsiz isek, onlar da aynı oranda plansız ve sahipsizler. Kayda değer bir rotaları, cesaretleri ve var olma iddiaları ne yazık ki mevcut değil. Muhtemelen tarihin hiçbir devrinde Müslüman olmak, ezik olmayı bu kadar beraberinde getirmiyordu. Ezilmiş olmak demiyorum, ezik olmak diyorum kasten, çünkü ezilmiş olmak gereksiz bir mazlum edebiyatını haklı çıkarıyor. Bizim bugünkü hali pür melalimizi “ezik olmak” nitelemesi kesinlikle tam olarak ifade ediyor, kabullensek de kabullenmesek de vakıa bu.

Avustralya’da bundan yaklaşık on sene önce merkez üssü Facebook olan “sui generis” bir sivil toplum örgütü kurulmuş. Bu örgüt kendini “Boycott Halal in Australia” olarak isimlendiriyor. Kimler tarafından kurulduğu hakkında bir bilgi edinemedim ancak kurulma amaçları deklare ettikleri üzere oldukça aşikar: Avustralya’daki helal sertifikalı ürünleri boykot etmek. Yaptıkları bu boykotun nedeninin “helal sertifikasının İslamı yayma amacı güttüğünü ve bu sertifikaları ürünlere yerleştirenlerin iyi niyetli olmadığını düşündükleri” olduğunu söylüyorlar. “Gizli Cihat” olarak nitelendirdikleri bu sertifikaya karşı çıkmalarına gösterdikleri en net gerekçe ise helal sertifikalı ürünlerin yalnızca Müslümanlar için olması, onlar için olmaması. Onlara göre bu ürünlerde helal sertifikasının bulunması, bu ürünlerin Müslümanlar için üretildiği anlamına geliyormuş, ondan dolayı bu ürünleri tüketmeyi reddediyorlarmış. Müslümanlar bu tür etlere ulaşmak istiyorlarsa, bunu özel olarak yaptırmalılarmış, kendilerine Müslümanların kesim tarzı dayatılmamalıymış. Bunun işin kılıfı olduğunu, bu boykot hareketinin altında çok ciddi bir nefretin yattığını anlamak çok zor olmasa gerek. Fakat doğrusunu söylemek gerekirse ben bu nefreti takdir ediyorum. Kime karşı olursa olsun, bir hedefe sahip ve örgütlenebilmiş bütün nefretleri takdir ediyor, saygı duyulası buluyorum.

Avustralya’da yaygın olarak bilinen ve zincirleşmiş üç market var. Bunlar Coles, Aldi ve Woolworths. Bundan 4-5 sene öncesine kadar bu marketlerin sattığı pek çok şarküteri ürününde helal sertifikası varmış. Zaten Avustralya dünyanın en fazla et ithal eden ülkelerinden biri olduğu için ve pek çok Müslüman ülkeye et ihraç ettiği için etlerin kesiminde genelde helal usullere dikkat edildiği söyleniyor. Yani ürünler helal, tek eksik vurulacak bir damga ile bu durumun tescil edilmesi. Uzun süre boyunca bu tesciller ürünlerin üzerinde bulunuyormuş da zaten. Taa ki bu boykot hareketi etkisini büyütene kadar. Başta küçük bir grup üzerinde etkili olabilmiş, geniş kitlelere ulaşamamışlar. Fakat vazgeçmeyip etki alanlarını büyütebilmek için sürekli propagandalar yapmış, marketlere sürekli yazılı ve online şikayetlerde bulunmuşlar. Başlangıçta Facebook’taki gruplarında ve bireysel olarak Twitter’da yaptıkları paylaşımlarda helal et satan marketleri hedef gösteriyorlarmış. Bu çaba sonucunda, marketlerin kendi üretimi olan et ürünlerindeki sertifikaların kalkmasını sağlamışlar. Ardından sıra marketlere ürün veren markaların ürünlerini hedef göstermeye gelmiş. Teker teker helal sertifikası bulunan ürünleri tespit edip bu ürünleri üreten firmaları da hedef göstererek pek çoğunun üzerindeki helal sertifikasını kaldırtmayı da başarmışlar. 7 sene üzerine ulaştıkları nokta; şu an helal sertifikası olan bazı şirketler bunları web sitelerinden -sadece- duyurabiliyorlar, ambalaj üzerine basmaktan vazgeçmişler. Mevcut durumda, boykot çalışmalarının yeni hedefinde de bu ürünler, yani helal olduğu belirtilen fakat üzerinde damga bulunmayan ürünler var. Üstelik boykotları bununla da sınırlı değil. Websitelerinde belirttikleri kadarıyla üç aşamalı bir boykot sistemleri söz konusu. Bunlar şu şekilde: Şirketini helal ürünlerle uyumlu hale getirmeye çalışanlar boykot ediliyor, helal sertifikası olan şirketler ciddi boykot ediliyor, bu sertifikayı ürünün ambalajına basan şirketler “ne pahasına olursa olsun” boykot ediliyor. Dolayısıyla şu an yapılan boykotun “ne pahasına olursa olsun” kısmı başarılı olmuş ve “ciddi boykot” aşamasına geçilmiş. Bundan sonra ise sırada “helalleşme konusunda ılımlı” şirketleri boykot etmek var.

Hatırlayacaksınız bu yılın başlarında “Avustralya çöllerindeki develer” Türkiye gündemine oturmuştu. Bu aslında Avustralya kamuoyunda eski bir mesele. Bundan birkaç sene önce yine bir deve katliamı Avustralya’nın gündemine gelmiş. Türkiye’de duyuldu mu bilmiyorum fakat Suudi Arabistan kamuoyunda da bu olay geniş yankı bulmuş. Bunun üzerine Suud hükumeti araya girip bu develerin kesimlerinin ücretsiz olarak yapılıp Suud’a nakledilmesi için Avustralya devletine teklifte bulunmuş ve bu teklif kabul edilmiş. Bunun üzerine Avustralya’daki helal ürünleri boykot eden bu hareket, hayvan hakları örgütleri ile bir araya gelerek; Müslümanların yaptıkları bu kesimlerin vahşet olduğunu, bu hayvanların Allah’a adandığını, boğazlarının kesildiğini ve bunun asla kabul edilemeyeceğini beyan etmiş ve geniş kapsamlı eylemler yapılmış. Avustralya hükumeti bu tepkiler üzerine anlaşma yapmaktan vazgeçmiş ve o zaman da tıpkı birkaç ay önce olduğu gibi, bizim haberimizin dahi olmadığı ciddi sayıda devenin katliamı gerçekleştirilmiş. “Müslümanlar yiyeceğine hayvanlar telef olsun” gibi muazzam bir nefretle yürüyor anlayacağınız bu kampanya.

Şimdi bu kararlılığı takdir etmeyip de ne yapacaksınız? Avustralya’daki Müslüman nüfus, helal ürünleri boykot eden nüfustan daha mı az? Kesinlikle değil. Facebook sayfalarının yüz bin küsür beğenisi olsa da bu insanlar muhtemelen bunu başarabileceğine inanmış bir birkaç bin insan, belki de birkaç yüz. Ama başarmışlar, çünkü Müslümanlar kendi haklarına dahi sahip çıkamayacak ölçüde sahipsiz ve ezikler. Dolayısıyla bu tabloda Müslümanlara düşen şey şu oluyor: markete girdikleri zaman tek tek bütün ürünlerin arkasında “suitable for vegetarians” yazısı bulmak ve vejetaryen lobisinin Avustralya’da daha da güçlenmesi için bol bol dua etmek!

Suitable for vegetarians değerli Müslümanlar, hadi afiyet olsun!

More Articles for You

Ümmetsiz İman Mümkün Mü?

29 Ekim 2022. Cumhuriyet 99. Yaşına girerken bir TRT spikeri canlı yayında “…bizi ümmet olmaktan çıkarıp birey olma bilincini, cumhuriyet …

Müslümanlığından Utan(dırıl)mak

Geçtiğimiz günlerde, ülkenin köklü eğitim kurumlarından bir üniversitenin misafir öğretim üyelerinin isimleri ve dış görünüşleri, yani milliyetleri ve buna bağlı …

Müslüman Genç Kızları Rahat Bırakın

Başlığa ilk bakıldığında “Müslüman genç kızlara ne yapılıyor da rahat bırakılsın?” diye düşünülebilir, hatta başlık abartılı bulunabilir. Özellikle muhafazakar kesim …

Âdemoğlunun İlkokul İmtihanı

İlkokul eğitimi aileden sonra bir çocuğa verilebilecek en temel eğitimdir. Burada bir çocuk her haliyle örnek alabileceği bir insan olarak …

Anlam Üzerine Bir Deneme

İnsanlar olarak bir şeyin dikkatimizi celp etmesi için o şeyin ilgi alanımıza dahil olması, bizim için bir şeyler ifade etmesi …

Kötülüğün Viralleşmesi I: Televizyon Dedektifliği ve Acı Pornografisi

Sinema ve televizyon, ekransız bir hayat tahayyül edemeyecek kadar uzun bir zamandır hayatlarımızın içerisinde. O kadar uzun bir zaman ki, …